16 Mart 2011 Çarşamba

Dengeli beslenme nedir,nasıl beslenilir özellikleri


Dengeli beslenme nedir?



Besinlerin vücudumuzun gereksinimi kadar enerji, karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineralleri sağlayacak miktarlarda alınmasıdır.



Yaşam için gerekli besinler ve besin öğeleri:

Besinlerin bileşiminde değişik miktarda besin öğesi dediğimiz kimyasal moleküller bulunmaktadır.İnsanın büyüme, gelişme ve sağlıklı olarak yaşamını sürdürebilmesi için gereksinimi olan besin öğelerini 6 grupta toplayabiliriz.

Karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler, mineraller, su



Karbonhidratlar

Vücuda enerji veren besin öğelerinden biridir. Vücudun harcadığı enerjinin büyük bir bölümünü sağlarlar. Beyin dokusu enerji için genellikle karbonhidratları kullanır. Ağır fiziksel hareketler için karbonhidratların daha elverişli enerji kaynağı olduğu bilinmektedir. Proteinlerin enerji olarak kullanılmasını önleyerek proteine olan gereksinimi azaltırlar. Normal olarak günlük alınan enerjinin % 50-60i karbonhidratlardan gelmelidir. Diyetimizde günlük en az 100-125g karbonhidrat bulunmalıdır. Buda 400-500 kalorilik enerji verir.



Vitaminler

Normal büyüme ve yaşamın sürdürebilmesi için gerekli olan yiyecekler de doğal olarak bulunan organik bileşiklerdir.

Vitaminlerin büyüme ve sağlıklı nesillerin oluşmasına , sinir ve sindirim sistemlerinin normal çalışması , besin öğelerinin elverişli kullanılması ve vücut direncine yardım gibi görevleri vardır. Vitaminlerin yetersiz alınımında vücut çalışmasında bozukluk ortaya çıkar.

B grubu ve C vitaminleri suda eriyen vitaminler olduğundan, vücudun ihtiyacından fazla alınması durumunda idrar yoluyla atılırlar. Yağda eriyen vitaminler A, D, E, Kdir. Vücuda fazla alındığında, vücutta depo edilerek zararlı etki gösterebilirler.



Proteinler

Proteinler kas ve diğer yumuşak dokular ile enzimlerin temel yapıtaşlarıdır. Büyüme ve gelişme, doku yapımı ve onarımı , enfeksiyonlara karşı savaşan bağışıklık hücrelerinin oluşumunda, kan proteini olan hemoglobin ile vücut çalışmasında görev alan enzimler ve hormonların yapımı en başlıca görevleridir. Proteinler enerji sağlamaktadır fakat bu onların temel görevi değildir.

Amino asitler proteinlerin yapıtaşlarıdır. Kimyasal olarak proteinler, 22 amino asidin çeşitli kombinasyonlarda bir araya gelmesinden oluşurlar. 10 tane amino asidi vücudumuz yapamaz. Bu amino asitlere esansiyel amino asitler denir ve mutlaka gıdalarla alınmalıdır.



Yağlar

Suda çözünmeyen eter, kloroform, benzen gibi çözücülerde çözünen organik bileşiklerdir. Yağlar en çok enerji veren besin öğesidir.

Elzem yağ asidi ve yağda eriyen vitaminler vücuda yağ ile alınır. Deri altı yağ tabakası vücut ısısının kaybını önler. Yağ, organları çevreleyerek dış etkenlerden korur, midenin boşalmasını geciktirir.

Hayvansal yiyeceklere dayalı diyetlerin yağ oranı, tahıla dayalı diyetlerden yüksektir. Vücuda alınan yağın genellikle yarısı yiyeceklerin bileşimindedir ve görünmez. Günlük alınan enerjinin % 30u yağlardan gelmelidir.



Esansiyel amino asitler

Fenilalanin , lösin, izolösin, lizin, valin, treonin, triptofan, metionin, arginindir.

Bu amino asitlerin ayrı ayrı görevleri vardır. Örneğin lizin, kemik ve dişlerin sağlamlığı için gerekli olan kalsiyumun emilişine yardımcı olur. Fenilalanin beyinde öğrenme ve bellek için gerekli sinir hormonlarının üretiminde kullanılır. Treonin kıkırdak ve kemiklerin başlıca proteini olan kollajenin yapımı, metionin cilt ve tırnak sağlığı için gereklidir.

Diyetin proteinden gelen enerjisi %15-20 olmalıdır.



Su

Vücuda enerji vermediği, içinde bazı mineraller dışında besin öğesi bulunmadığı halde, su içmeden 3 gün kadar yaşayabiliriz. Su, yediğimiz gıdalardaki besin öğelerinin çözünüp sindirilmesi ve emilmesi, vücut sıcaklığının ayarlanması ve vücuttan atık maddelerin uzaklaştırılmasını sağlar. Yeterince su içilmediği zaman kalsiyum gibi bazı mineraller böbreklerde çökerek böbrek taşına neden olabilir. Sağlık açısından yetişkin bir insanın günde 8-10 bardak su içmesi gereklidir.



Mineraller

Vücutta yapılamayan ve beslenme yolu ile dışardan alınması gerekli öğelerdir. Vücudun sağlıklı olarak büyümesi ve yaşamını sürdürmesi için elzem olduğu bilinen minerallerin başında kalsiyum, fosfor, sodyum, potasyum, klor, magnezyum, manganez, kükürt, demir, bakır, iyot, çinko, flor gelmektedir. Kobalt, krom, selenyum, molibden, silikon gibi minerallerinde vücudun çalışması için gereklidir.

Bütün minerallerin vücutta farklı etkileri olmasına karşın, genel olarak kemik gelişimi, büyüme, kas.

0 yorum:

Blogger Template by Clairvo