1 Ağustos 2010 Pazar

İstanbul'un İsim Efsaneleri

Tarihi ve kültürel zenginliği, kalabalık nüfusu, dinamizmi, gece-gündüz ve iş yaşamının yanı sıra sorunlarıyla da dünyanın önde gelen metropolleri arasında sayılan İstanbul, semt isimleri ve bunlarla ilgili anlatılan efsanelerle de dikkati çekiyor.

İSTANBUL - 9 ayrı dil ve kültürde 33 farklı isimle anılan İstanbul’un eski semtleri de adlarını, halk arasında veya tarih kitaplarında anlatılan ilginç olaylardan alıyor.

KENTİN 33 İSMİ

Çeşitli dil ve medeniyetlerde farklı şekillerde adlandırılan İstanbul, Grekçe’de “Vizantion”, Latince’de “Bizantium, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma”, Rumca’da “Konstantinopolis, Istinpolin, Megali Polis, Kalipolis”, Slavca’da “Çargrad, Konstantingrad”, Vikingce’de “Miklagord”, Ermenice’de “Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli”, Arapça’da “Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma”, Selçuklular’da “Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul” ve Osmanlıca’da “Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, Istanbul, Islambol, Darü’s-saltanat-ı Aliyye, Asitane-i Aliyye, Darü’l-Hilafetü’l Aliye, Payitaht-ı Saltanat, Dergah-ı Mualla, Südde-iSaadet” gibi bilinen farklı 33 isme sahip.

“Aksaray”ın, Fatih Sultan Mehmet’in sadrazamı İshak Paşa’nın İç Anadolu Bölgesi’ndeki Aksaray’ı ele geçirdikten sonra o bölgede yaşayanları buraya gönderdiği ve semtin adının buradan geldiği, “Ahırkapı”nın, Marmara Denizi’nin kıyısında yer alan ve padişah atlarının bulunduğu “Has Ahır”ın 7 kapısından birisinin bu semtte bulunmasından kaynaklandığı biliniyor.

“Aşiyan” isminin, Tevfik Fikret’in burada bulunan ve Farsça’da “kuş yuvası” anlamına gelen “Aşiyan” adlı evinden, "Bağlarbaşı"nın ise dönemin ünlü bağ ve bahçelerin burada yer almasınedeniyle bu adı aldığı belirtiliyor.

“Bebek” ile ilgili olarak anlatılan 2 rivayetten birinin, Fatih Sultan Mehmet’in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının “Bebek” lakaplı olması, diğerinin ise “padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine ‘bebek’ demesi ve bundan sonra bahçesinin ‘Bebek Bahçesi’ olarak anılması” olduğu anlatılıyor.

“Beşiktaş” ismiyle ilgili anlatılan 2 rivayetten biri, semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa’nın gemilerini bağlamak için diktirdiği 5 taştan aldığı, diğeri de burada yaptırılan kiliseye Kudüs’ten getirtilen beşik taşından geldiği yönünde.

“Beyazıt” adının ise Sultan II. Beyazıt’ın semtte kendi ismiyle anılan bir külliye yaptırmasından geldiği biliniyor

“BAKIRKÖY, ATATÜRK’ÜN ÖNERİSİ”

Diğer bazı semtlerle ilgili anlatılan olaylar da şöyle:

Beyoğlu:
Semt adını, İslamiyet’i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus prensinden veya ‘Bey Oğlu’ diye anılan Venedik prensinin burada oturmasından aldı.

Bakırköy:
Bizans döneminde ismi ‘Makri Hori’ olan semt, 14. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra ‘Makriköy’ olarak anılmaya başlandı. Cumhuriyet’in kurulmasının ardından Türkiye sınırları içerisinde kalan yabancı kökenli isimlerin değiştirilmesi sırasında Atatürk’ün isteğiyle semt, Bakırköy adını aldı.

Çatladıkapı:
Bizans döneminde yapılan surların ‘Sidera’ adlı kapısı, 1532’de yaşanan depremde çatlayınca, hem semt, hem de kapı bu isimle anılmaya başlandı.

Çemberlitaş:
Bizans’ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu’nun büyük sütunlarından birisi olan Çemberlitaş, bulunduğu bu semte adını verdi.

Feriköy:
Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan ‘Madam Feri’ye bölge toprakları bağışlandı ve semtin ismi bu şekilde oluştu.

Galata:
‘Gala’ kelimesi Rumca’da ‘süt’ anlamı taşıyor ve semtteki süthanelere gönderme yapılarak ‘Galata’ ismi türetildi. Diğer bir anlatıya göre de bu isim, İtalyanca’da ‘denize inen yol’ anlamına gelen ‘galata’ kelimesinden geldi.

Taksim:
Kelime anlamı ‘dağıtım’ olan Taksim adının, Osmanlı döneminde suyun halka dağıtıldığı yer olmasından kaynaklandı

Teşvikiye: İsmin, Sultan Abdülmecit’in, bölgede yeni bir mahalle kurulması için teşvikte bulunmasından geldiği ve bu durum, Rumeli ile Valikonağı caddelerinin kesiştiği noktada bulunan bir taş kitabede de belgelendi

Üsküdar:
Bizans’ın ‘Skutari’ denilen ve şehrin Anadolu yakasında bulunan askeri birliklerinden gelen ‘Skutarion’dan gelen bu isim zamanla değişerek Üsküdar’a dönüştü.

Veliefendi:
Şeyhülislam Veli Efendi’nin sahibi olduğu topraklar üzerine kurulan hipodrom, semte de Veliefendi ismini verdi.”

0 yorum:

Blogger Template by Clairvo